HALİL FİDAN – UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’nde bulunan, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde, “Göbeklitepe Yılı”nın da tesiriyle yoğunluk yaşanıyor.
Milattan evvel 6 binli yıllardan bugüne kadar kesintisiz yerleşim yeri olan ve bir devir Asurlular ile Emevilere başşehirlik yapan Harran, konik kubbeli konutları ve tarihi yerlerinin yanı sıra yöresel kıyafetli insanlarıyla da ziyaretçilerini kültür seyahatine çıkarıyor.
İlk İslam üniversitesinin kalıntıları ve Emeviler devrinden kalma Ulu Mescidiyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan tarihi ilçe, turizm döneminin başlamasıyla ziyaretçi akınına uğruyor.
Yaz öncesi hoş ve serin havayı fırsat bilerek ilçeye gelen çok sayıda ziyaretçi, hem Harran halkının hem de turizmcilerin yüzünü güldürüyor.
Ziyaretçiler, Harran ilçe merkezinin yanı sıra kuzeyindeki Şuayip Peygamber’in yaşadığı ve Hazreti Musa ile buluştuğu yer olduğu rivayet edilen “Şuayip Antik Kenti”nin yanı sıra Bazda Mağaraları, Han el-Barur Kervansarayı ve Soğmatar Antik Kenti’ni de görme imkanı buluyor.
Birtakım konuklar, Harran bölgesini gezdikten sonra bir müddet evvel yapılan ve “turizm yolu” olarak isimlendirilen güzergah sayesinde Mardin’e de kısa yoldan ulaşabiliyor.
“Dolu dolu bir dönem geçiriyoruz”
Harranlı turizmci Mahmut Kızıl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, turizme kazandırılan konik kubbeli konutlar sayesinde ilçenin turizmdeki yıldızının her geçen yıl parladığını söyledi.
Bu yıl ilkbaharla birlikte turizmde beklediklerinden daha düzgün bir yoğunluğa ulaştıklarını tabir eden Kızıl, şöyle konuştu:
“Harran UNESCO Dünya Miras Süreksiz Listesi’nde bulunuyor, bundan ötürü yurt içi ve yurt dışından gereğince tanınıyor. Bu yıl Göbeklitepe Yılı’nın da tesiriyle çok ağır bir devir geçiriyoruz. Hafta içi bile günlük 80 tıp otobüsü ilçeye geliyor. Dolu dolu bir dönem geçiriyoruz. Talepleri karşılamakta vakit zaman zorlanıyoruz fakat bu durum bizi son derece keyifli ediyor. Ziyaretçilerin büyük kısmı yurt içinden geliyor lakin biz bu yıl Göbeklitepe sayesinde yabancı turistin de çokça gelmesini bekliyoruz. İlçedeki oteller dolu. Kültür ve Turizm Müdürlüğü bu manada kimi konik kubbeli meskenlerin onarımını gerçekleştirip otele dönüştürüyor, bu çok değerli bir atak. İnşallah bu yoğunluk yıl sonuna kadar devam eder.”
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Turizm Meslek Komitesi Lideri ve turist rehberi Kamil Türkmen de Şanlıurfa’nın çok değerli bir turizm potansiyeline sahip olduğunu vurgulayarak, 2019’un “Göbeklitepe Yılı” ilan edilmesi sayesinde çok bereketli bir dönem geçirdiklerini vurguladı.
“Şanlıurfa’ya gelen herkes kesinlikle Harran’a geliyor”
Kente gelen ziyaretçilerin, farklı özelliklerinden ötürü kesinlikle Harran’ı görmek istediğine dikkati çeken Türkmen, şunları kaydetti:
“Şanlıurfa’da turizm dönemi nisan-mayıs periyotlarında tepe yapıyor ancak ramazanın mayıs ayına denk gelmesi, tiplerin tamamının nisana kaymasına neden oldu. Hasebiyle artık çok önemli bir yoğunluk yaşıyoruz. Umut ediyorum yoğunluğumuz mayıs ayında da devam edecektir. Harran tarihi bir kent ve bu kadim kent turizm pastasından da hissesini alıyor. Şanlıurfa’ya gelen herkes istisnasız kesinlikle Harran’a geliyor. Alışılmış bu bir çekim merkezi. Bu çekim merkezinin altyapısını sağlam kılmak gerekiyor. Son devirde çok hoş çalışmalar görüyoruz. Tarihi alandaki beton binaların yıkılması bizleri memnun ediyor. Harran’a gelen konuklarımız de pek mutlu. Buraları çok beğeniyorlar.”
Harran’a gelen Bursalı turizm acentesi sahibi Erol Bodur ise GAP çeşidi kapsamında bölgeye geldiklerini ve bilhassa Şanlıurfa’ya çok talep olduğunu söyledi.
“Talep çok fazla”
“Göbeklitepe Yılı”ndan ötürü insanların burayı daha çok merak ettiğini anlatan Bodur, “Bölgede kalma gün sayısını arttırmaya çalışıyoruz zira konuklarımız bölgeyi çok seviyor. Talep çok fazla, tabi ramazanın da mayıs ayına denk gelmesinden ötürü nisan çok ağırlaştı. Lokal yöneticilerden beklentimiz, tıp otobüslerine park alanı oluşturmaları, kolaylık sağlandığı takdirde daha çok kişi buralara gelecektir.” diye konuştu.
Bursa’dan ailesiyle gelen Fatma Zehra Şahin ise Şanlıurfa’ya ve Harran’a birinci kere geldiğini ve bilhassa Harran’ın atmosferinden çok etkilendiğini belirterek, döndüğünde tanıdıklarına kesinlikle Şanlıurfa’yı önereceğini bildirdi.
Tekirdağlı Filiz Kara da çok uzak olmasına karşın bölgeyi çok merak ettikleri için gelmeye karar verdiklerini tabir ederek, herkesin bu değerli pahaları görmesi gerektiğini kelamlarına ekledi.
