Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a, World Humanitarian Forum (Dünya İnsani Forumu) tarafından Changemaker (Farkındalık Oluşturanlar) mükafatı verildi. Erdoğan, “Bu mükafatı, ağlayan bir çocuk gördüğünde yüreği kabaran, yabancıya kuşkuyla değil İlah konuğu diye bakan cömert Türk halkı ismine kabul ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İngiltere’nin başşehri Londra’da Dünya İnsaniyet Forumu Ödül Töreni’nde konuştu. Forumca verilen “Fark Oluşturanlar” mükafatını alan Erdoğan, “Ağlayan bir çocuk gördüğünde yüreği kabaran, yabancıya kuşkuyla değil İlah konuğu diye bakan cömert Türk halkı ismine kabul ediyorum. Ülkemin isminin, dünyanın yaralarının sarılmasında gösterdiği eşitlikçi ve kapsayıcı tavırla anılmasından büyük gurur duyuyorum” dedi.
Tarihin, savaşlar, afetler, gözyaşı ve kanla dolu olduğunu hatırlatan Erdoğan, “İnsanoğlunun var olduğu günden bu yana, yaşama verilen ehemmiyet, metrekareye eşit düşmüyor. Dünyanın kimi coğrafyaları, huzura, itimada, istikrara susamışken, öteki yarısında yok olup gidenin insanlık olduğu fark edilmiyor bile. Üzerinde yaşadığımız yerküre ne yazık ki, 21. yüzyılın bütün gelişmişlik ve medeniyet savlarına karşın, insani açıdan büyük krizler yaşıyor. İşte bu türlü bir vasatta fertler ve toplumlar olarak bize düşen, düzgünlüğün ya da berbatlığın safında olmayı seçmektir” sözlerini kullandı.
“Bir mum öbür bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez”
Türk beşerinin gökyüzünü, büyük insanlık ailesinin altında yaşadığı tek bir çatı olarak gördüğüne değinen Emine Erdoğan, Mevlana Celaleddin Rumi Hazretlerinin, “Bir mum başka bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez” öğretisine dikkat çekerek, “Bir çocuğun gülümsemesinin, dünyanın en büyük hazinesi olduğunu düşünüyoruz. Geçmişimizdeki birlikte yaşama kültürünü, bugün de, bize gereksinimi olanlara el uzatarak sürdürüyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin, devletin resmi resmi kurumlarının yanısıra, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte dünyanın en cömert ülkesi olarak anıldığını hatırlatan Emine Erdoğan, “Türkiye, gayri safi ulusal hasılaya oranla, dünyada en çok insani yardım yapan ülke pozisyonundadır. Bu hal, dünyada barışı ve istikrarı destekleyen proaktif Türk dış siyasetinin ayrılmaz modülüdür. Bir mağduriyet gördüğümüzde gözyaşı dökmekten ötesini yapmamız gerektiğini biliyoruz” dedi.
“Türk Kızılay’ı, yılda ortalama 40’ın üzerinde ülkeye insani yardım götürmektedir”
Kızılay, AFAD, TİKA üzere kurumların, ulaşabildiği her yere umut aşıladığını vurgulayan Emine Erdoğan yapılan yardımlara ait şu bilgileri paylaştı:
“Afet ve Acil Durum İdaresi Başkanlığı AFAD, 2009’dan beri 54 farklı ülkede, yüksek memleketler arası operasyon kabiliyeti ile çalışma yürütüyor. Afetler kelam konusu olduğunda ‘orada ben de olabilirdim’ empatisi, AFAD’ın en yüksek moral bedelidir. Birinci şokun atlatılmasından hayatların tekrar tanzimine kadar afet döngüsünün tüm etaplarında yer alarak, bugüne kadar 2 milyar dolarlık yardım yapmıştır. Birebir halde Türk Kızılay’ı, yılda ortalama 40’ın üzerinde ülkeye insani yardım götürmektedir. Yalnızca 2018 yılında, 53 ülkede, tabiat ve insan kaynaklı afetlerden etkilenen 7 milyon mağdur beşere el uzatmıştır.”
“Silahlardan kaçan insanları topraklarımıza şartsız kabul ettik”
Emine Erdoğan, 2011’den beri devam eden Suriye savaşında, yerlerinden edilen insanların en büyük mesken sahibinin Türkiye olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de 4 milyona yakın Suriyeli mülteci yaşıyor. Uyguladığımız açık kapı siyasetiyle, silahlardan kaçan insanları topraklarımıza şartsız kabul ettik. Zira komşuluk bunu gerektirirdi. ve hiçbir Suriyelinin zorla geri gönderilmemesi siyasetini benimsedik. Mültecilere sağladığımız yardımlar, ‘kendi tercihlerine nazaran ve onurlu şekilde’ yapılmaktadır. Mülteci kamplarımız, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere memleketler arası kurumlar tarafından övgüyle anılmaktadır. Buralarda çöp ve lağım kokuları yok, üşüyen çocuklar, çamurlu tabanlar ve ıslak çadırlar bulunmamaktadır. Eğitim ve sıhhat hizmetleri eksiksiz biçimde yapıldığı üzere, bayanların ve çocukların özel muhtaçlıkları gözetilmektedir. Oyun alanlarından spor merkezlerine ve hobi odalarına kadar, her şeyin düşünüldüğü, dünyanın en çağdaş çadır kentleridir. Türkiye, Afganistan’da, Moğolistan’da, Çad’da, Mısır’da, Yemen’de, Haiti’de ve ismini tek tek sayamayacağım onlarca ülkede barışın, inancın ve sevginin izlerini bırakmıştır.”
Afrika’ya 7 yılda 2 milyar dolar yardım
Arakan’da yaşanan insaniyet dramına da hatırlatan Emine Erdoğan, “Şahsen gidip gördüğüm ve manevi dünyamda büyük sarsıntılar yaratan Arakan’da, Müslümanlara yönelik zulümler de, yakın takibimizde bir husustur. Bölgede 2 bin 70 bambu mesken inşaatı yanında, üretimi devam eden 2500 mesken projesi, insanlığa armağanımızdır” dedi.
Afrika’nın Türkiye için başka bir başlık olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, yoksulluğun giderilmesi, son derece kırılgan olan toplumsal yapının kuvvetlendirilmesi için, TİKA aracılığı ile çok istikametli çalışmalar yapıldığını söyledi. Erdoğan, “Mesleki eğitim, idari ve sivil altyapılar, sıhhat, tarım ve hayvancılık bölümlerinin geliştirilmesi alanlarında birçok proje yürütülmektedir. Afrika kıtasına, 2010-2017 yılları ortasında ülkemizce yapılan yardımların toplam ölçüsü, 2 milyar doları aşmıştır” dedi.
“Türkiye için insani yardım, insan onurunu muhafazayı temel alır”
Türkiye’nin ticari bağlantılarını kazan-kazan unsuruna nazaran yaparken, tüm insani yardımları karşılıksız yürüttüğünün altını çizen Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
“Türkiye için insani yardım, yalnızca acil durumlarda gönderilen yardım kolileri demek değildir. Tüm siyasi hesapların ötesinde, global adalet kanısına olan inançtır. Yardım alan tarafın bağımlılıklarını ortadan kaldıracak, sömürgeci mantıktan uzak, vicdani bir harekettir. ve her vakit insan onurunu muhafazayı temel alır. İnançlı, huzurlu ve müreffeh bir dünyanın inşası, insanlığın meselelerini ve acılarını paylaşmakla mümkündür. Gökkuşağının yerini barut dumanlarının aldığı bir dünyada, birlikte yapacak çok işimiz olduğunu düşünüyorum. Gökyüzünü savaş uçaklarından arındırıp, çocukların uçurtmalarına açabilirsek, hayatın hakkını vermiş oluruz.”
Emine Erdoğan, insan olmanın onurunu yaptığı yardım faaliyetleriyle taçlandıran seçkin bir kümeyle olmaktan kıvanç duyduğunu belirterek, “Türkiye, mazlumların yayında olmaya devam edecektir. Güçlünün haklı sayıldığı değil, haklının güçlü olduğu bir gelecek umuduyla hepinizi sevgi ve hürmetle selamlıyorum” formunda konuştu.
Emine Erdoğan’a, Londra ziyaretinde Aile, Çalışma ve Toplumsal hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AFAD Lideri Mehmet Güllüoğlu da eşlik etti. Emine Erdoğan, Dünya İnsani Forumu fuar alanında AFAD standında, Kriz ve Afetlerde Çocuk Olmak isimli fotoğraf standını de gezdi. Forum alanında Emine Erdoğan’a Erasmus öğrencileri ve Türk vatandaşlar sevgilerini paylaştı. – LONDRA
