AK Parti Genel Lider Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi istikametinde yaptıkları itiraz müracaatına ait açıklamalarda bulundu. Yavuz, “24 Haziran seçimleri öncesinde başlayan bir kurgu ve çalışma var. Bu işler kusur değildir, adeta taammüden yapılmıştır, bilerek, isteyerek, tasarlayarak yapılmıştır. Bunu yalnızca bir ilin kurgulaması mümkün değildir. Bu işin beyin kadrosu neresiyse, orası bütün güçleri birleştirmeyi becermiş” dedi.
AK Parti Genel Lider Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, partisinin Genel Merkezi’nde Ankara’daki medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir ortaya gelerek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesine ait YSK’ya yaptıkları fevkalâde itiraz müracaatının detaylarını paylaştı. Ali İhsan Yavuz, 31 Mart akşamından itibaren 3 kademeli bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. İstanbul’da maddi yanılgıların düzeltilmesi için teşebbüste bulunduklarını, geçersiz oyların sayımına gittiklerini ve bütün oyların sayımını istediklerini vurgulayan Yavuz, şöyle konuştu:
“Sadece geçersiz oy sayımıyla AK Parti lehine düzeltilen oy 5 bin 594. Geçersiz oyların tamamı sayıldı. Tüm sandıkların yalnızca yüzde 10’u sayıldı. 1 Nisan’da CHP ’29 bin 408 oy farkıyla biz öndeyiz’ diye açıkladı. YSK, 27 bin ile önde olduğunu gösteriyordu. 2 Nisan’da bu fark 24 bine, 3 Nisan’da 21 bine geriledi. Hiçbir şey olmadıysa sandıkta bu kadar oy nasıl aşağıya düştü? AK Parti’nin lehine kayıtlara geçildi ve fark azalmış oldu. ‘Kesinlikle bir şeyler oldu’ diyoruz. ‘Sizin kusurunuz yok muydu?’ Bizim de bir modül kusurumuz olabilir, bence de vardı. Ancak ‘Kanunun dışına çıkan ve denetleyemeyeceğimiz, fark edemeyeceğimiz, seçimden evvel, seçim günü bir ekip kanunsuz süreçler yapıldı’ diyoruz, bu kadar net. Bizim fark edemeyeceğimiz ve partilerin kontrolüne tabi olmayan alanda usulsüzlük, hatta kanunsuzluklar yapıldı.”
‘SANDIKLARDA KAMUDAN İHRAÇ EDİLEN 12 KİŞİ VAR’
Ali İhsan Yavuz, CHP’nin halini anlamadığını söz ederek, “Bu işi baştan sona CHP kurguladı, usulsüzlük yaptı, yaptırdı, tezinde değilim. Bu oldu ve dokümanlarıyla ortaya koyuyoruz. CHP’ye düşen bu kadar kanunsuz iş ve süreçleri onların da takip etmesidir. CHP ne yaptı bilmiyorum; fakat bu iş ‘CHP’ye yarasın’ diye ‘Ekrem İmamoğlu’na yarasın’ diye yapıldı. Bu kadar kuşkuyla bir seçimin artta kalmasına hiçbir partinin gönlünün razı olmaması gerekir. Organize usulsüzlük yapıldı, kanunsuzluk yapıldı, seçim süreci yolsuzluğu yapıldı. Seçim sistemimize, mevzuatımıza güveniyoruz. Olanlar, bunlarla alakalı değildir. Mevzuatın dışına çıkmaması gereken birilerinin oralarda varlığıdır. Bunu ayıklamak hepimizin boynunun borcudur. Sandıklarda kamu vazifelisi olmayan toplam sayı 19 bin 623. 31 bin 280 sandık var. Bunların 19 bin 623′ ü kamu vazifelisi değil. Kamudan ihraç edilenler var, 12 kişi, misyondan uzaklaştırılanlar var, askeri işçi var, 32 kişi. Çalışma kaydı olmayan işsiz olanlar var. Sandık lideri ve resmi memur üye sayısından bahsediyorum. Partiler ayrıyeten sandığa üye veriyor, ondan bahsetmiyorum. Bu tam kanunsuzluk manasına gelmez mi?”
’10 BİNE YAKIN SAYIM DÖKÜM CETVEKLİ SORUNLU’
Ali İhsan Yavuz, seçimin iptali ve yenilenmesi üzere bir yolun denenmesi gerektiğini tabir ederek şöyle devam etti:
“Sandık liderleri ve üyeler üzerinde bir usulsüzlük olduğunu düşünüyoruz. Seçimden sonra da bu işin temelini sayım döküm cetvelleri oluşturuyor. Sayım döküm cetvellerinden 5 bin 388’i mühürsüz, 694’ü imzasızdır, 214 tanesi boş olarak sisteme girilmiştir. 10 bine yakın sayım döküm cetveli problemli. Bir seçimde bu kadarının olması mümkün müdür? 31 bin 280 sayım döküm cetveli var. Bundan evvelki seçimlerin hiçbirinde bu derece sandık liderlerine dayandırılan bir usulsüzlük olmamıştır. Sayım döküm cetvellerine dayandırılan ve bariz ortaya çıkan usulsüzlük olmamıştır.”
‘İSTANBUL’DA 100- 150 KADAR KAYIP OY VAR’
Yavuz; seçmen listelerinde kısıtlıların, zihinsel engellilerin yer aldığını savunarak şöyle devam dedi:
“Bir CHP’li diyor ki ‘Kısıtlıların oy kullandığını nereden biliyorsunuz?’ Biz bu evrakları YSK incelesin diye ortaya sürüyoruz. Siz şüphelendiğiniz her şeyi ileri sürersiniz. Karar verecek makamları bunu araştırır, belgeyi tarar ve buna karar verir. Burada zikredilenler, 2 bin 308 kısıtlı mahkeme kararı var. Bir de olmayan yüzde 40’tan daha fazla raporu olan zihinsel engelliler var. Bu da diğer bir savımız. 2 bin 308 kısıtlıyı tespit ettik. Bin 229 meyyit, 10 bin 290 cezaevi seçmeni, 5 bin 287 hükümlü olmasına karşın seçmen listesinde yer alan. Oy kullanamaz şerhi yoktur, altını çizmek lazım. 236 kişinin yerleşim yeri ise cezaevi. Kanunen olması mümkün değil. Nasıl olmuş, bunun arkasına düşmeyelim mi? Kim problemli buna bakmamız gerekir. İstanbul’da 100-150 kadar kayıp oy var.”
’24 HAZİRAN SEÇİMLERİ ÖNCESİNDE BAŞLAYAN KURGU VE ÇALIŞMA VAR’
Yavuz, Büyükçekmece’de seçimin yenilenmesine ait fevkalâde itirazda bulunduklarını anımsatarak, şöyle devam etti:
“Mehmet Özgür Samanlı isminde bir personel, ilçe nüfus müdürlüğünde görevlendiriliyor. Ferdî varsayımım şu; 24 Haziran seçimleri öncesinde başlayan bir kurgu ve çalışma var. Bu işler kusur değildir, adeta taammüden yapılmıştır, bilerek, isteyerek, tasarlayarak yapılmıştır. 24 Haziran seçimleri öncesinden başlıyor bu. Niye 24 Haziran değil de bu seçimler? 24 Haziran’da en fazla bir milletvekiline tesir edebilirlerdi, İstanbul’da bu kadar oynama ile çok şey değişmiyordu. Lakin bu, ne kadar barut varsa ‘İstanbul’da el değiştirelim ve böylelikle bir zaaf ortaya çıkaralım’ diye. Bunu yalnızca bir ilin kurgulaması mümkün değildir. Bu işin beyin grubu neresiyse orası bütün güçleri birleştirmeyi becermiş. Büyükçekmece’deki personel 28 Mart 2017 tarihinde görevlendirildi. 7 bin 282 kişiye seçmen kaydı yaptı. 14 boş arsa, bina üzere gösteriliyor. ve şu anda Büyükçekmece 4 bin 200 farkla seçilmiş gözüküyor.”
‘GELİN İSTANBUL SEÇİMLERİNİ BU ŞAİBEDEN UZAKLAŞTIRALIM’
Ali İhsan Yavuz, İstanbul’daki seçimlerde organize usulsüzlük ve seçim fonksiyonu yolsuzluğu olduğunu tez ederek, “Dedik ki; ‘İstanbul seçimleri baştan sona şüphelidir artık’. Bunu arındırmak aslında en kıymetli misyon YSK’ya aittir. Anayasa’nın 138’inci hususu var; yargıçlara baskı yapılamaz. Bizim yaptığımız CHP’nin yaptığı ile tıpkı değildir. Yaptığımız bilgi, belgeyi YSK’ya vermektir. YSK ne yapacak? Anayasa’nın 79’uncu unsuru var; ona nazaran seçimlerden evvel ve seçimlere dönük seçim yolsuzluklarını şikayet ve itirazlarını karara bağlamak YSK’nın vazifesidir, YSK’ya aittir son kelam. CHP’ye sesleniyorum; gelin İstanbul seçimlerini bu şaibeden uzaklaştıralım” dedi.
‘CHP, TUTUMUYLA BU İŞİN İÇİNDE OLMADIĞINI GÖSTERSİN’
AK Parti’li Yavuz, seçim güvenliğinin herkes için olması gerektiğini vurgulayarak, “CHP’nin bu işin içinde olmadığını düşünmek istiyoruz. Hali ve şekliyle bu işin içinde olmadığını göstersin istiyoruz; lakin CHP, yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını almanın heyecanı içinde. O da ayağına kurşun sıkıyor adeta. AK Parti yüksek oy aldı bu seçimlerde. Cumhur ittifakı yüzde 52 üzere bir oy aldı. AK Parti yüzde 44,5 oy aldı. Seçimden evvel kime sorsak ‘bu kadar olmaz’ diyordu. Bakınız lokal seçimlerin içinde en yüksek oy aldığımız ikinci seçim bu. Zaferle çıkmış bir partiyiz hamdolsun. CHP’yi direkt baştan suçlamak istemiyorum. Bu işin içinde tesirinin, rolünün olmadığını gösteren adımlar atsın istiyoruz. Kim bunlar, kayıt dışı aktörler var, bu iş organize bir iş. Bu iş yalnızca CHP’ye gönül verenler tarafından yapılacak bir iş de değil. İkinci parti, seçim güvenliğini en fazla düşünmesi gereken parti olması gerekir” diye konuştu.
‘KHK İLE İHRAÇ EDİLENLER OY KULLANMAMALI’
Yavuz, bir gazetecinin “İstanbul’daki seçimlerde FETÖ irtibatı görüyor musunuz?” sorusunu “Elimizdeki datalara baktığımızda YSK’nın yazılımı ve sisteminden kaynaklanan bir şey görmedik. Sandık lideri ve seçim heyetlerindeki iş ve süreçlerden kaynaklanan yanlış girilmesi sebebiyle ortaya çıkan sayılar var. Sonra düzeltildikçe onlar iniyor. FETÖ ögeleri bu işin içinde mi? FETÖ’den ihraç edilen 12 şahıstan 9’u sandık lideri, 3’ü de memur olarak misyon yapıyor. Kamudan KHK ile ihraç edilenler de oy kullanmamalı, benim görüşüm. Bu bahiste bir itirazda bulunmadık; lakin benim görüşüm. KHK ile ihraç edilenler nasıl sandık lideri olarak görevlendirilir? FETÖ’den ihraç edilen mahkumların yakınları vazife yapıyor. O günden sonraki sistemlere baktığımızda, toplumsal medya hareketliliğine baktığımızda bu işte onların faal bir biçimde rol aldığını gösteren işaretlerle dolu” diye yanıtladı.
‘CHP’NİN ELİNDE ISLAK İMZALI SEÇİM TUTANAĞI YOK’
AK Parti Genel Lider Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, İstanbul’daki seçimlerde kanunsuzluk yaptıklarını sav ettikleri bireyler hakkında cürüm duyurusunda bulunacaklarını bildirerek, “Kanunsuzlukları, usulsüzlükleri yapanları tek tek belirleyip hata duyurusunda bulunacağız. İsterse AK Parti içinden olsun, seçim güvenliğini zedelemeye kimsenin hakkı yoktur. İsterse babamızın oğlu olsun, kanunsuzluk yapanlarla ilgili hata duyurusunda bulunacağız. Yeni yasal düzenlemelere gereksinim var diye düşünüyorum. Tez ediyorum, CHP’nin elinde ıslak imzalı seçim tutanağı yok. Seçim sonuçlarını paylaşacakları bir sistem kurduklarını açıkladılar; lakin neden bu sistemden hiç data paylaşmadılar. Seçimden sonra o sistemin ismini neden hiç duymadık?” diye yanıtladı.
– Anara
