Uğur Okulları, Model Birleşmiş Milletler Konferansı’nın üçüncüsü ‘Gıda Krizi’ temasıyla gerçekleşti. 22 farklı yerleşkeden yüzlerce öğrenci ve öğretmenin iştiraki ile İngilizce olarak gerçekleşen konferansta öğrenciler, ‘Ardında tek bir tohumu bile bırakma’ sloganından yola çıkıp tüm canlılar için temel muhtaçlık olan besinin tohum olarak tarladan sofraya ulaştığı tüm basamakları ve besin israfı hakkındaki fikirlerini masaya yatırdı.
TÜM PROBLEMLERİN TAHLİLİNDE EĞİTİM VE BİLİM VAR
Açılış konuşmasını yapan Uğur Okulları Genel Müdürü Mustafa Çakır, gelecek jenerasyonlara daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için öğrencilerin eğitimli ve şuurlu bireyler olarak yetişmesinin öncelikli maksatları olduğunu belirterek “Dünyanın geleceğini korumak için hepimiz harekete geçmeliyiz. Tüketim alışkanlıklarımızdan kaynaklanan ‘gereksiz besin tüketimini azaltmak’ bizlerin daima ana gayeleri ortasında olmalı. Tarladan sofraya gelene kadar bir tek buğday tanesi için ne kadar emek verildiğini unutmamalıyız. Tüketim alışkanlıklarımız, tabiatın bize sunduğu bu hoşlukların hakkını veriyor mu diye düşünmeli ve alışkanlıklarımızı gözden geçirmeliyiz’ dedi.
“FİKİRLERİNİZİ HAYATA GEÇİRMENİZİ ÖNEMSİYORUZ”
Bilinçli jenerasyonların toplumun dönüşümüne en büyük katkıyı sağlayacağını söyleyen Çakır; ‘Biz Uğurlular olarak dünyada yaşanan tüm sıkıntıların tahlilinde eğitimden ve bilimden faydalanmamız gerektiğini biliyoruz. Bu kapsamda, siz bedelli öğrencilerimizin karar alma yetkinliklerinin gelişmesini, sesinizi duyuracağınız bu etkinliğimizdeki üzere platformlar oluşturulmasını ve fikirlerinizi hayata geçirmenizi önemsiyoruz. İnanıyoruz ki siz hassas öğrencilerimizle sahip olacağımız şuur, tekrar sizler aracılığıyla topluma yansıyacak ve toplumun olumlu dönüşümüne katkı sağlayacak’ formunda konuştu.
“TEMEL İDEOLOJİMİZ TOPLUM İÇİNDE İNGİLİZCE KONUŞABİLMELERİDİR”
Yine konferansın açılış gününde konuşan Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Ebru Divrik ise şunları söyledi:
“Uğur Okulları olarak her yıl konferansımızı gerçekleştiriyoruz. Bu yıl da Türkiye genelinde tüm okullarımızdan öğrencilerimizle üçüncü programla bir ortaya geliyoruz. Maksadımız dünya genelinde uygulanan bu uluslarlararası Model Birleşmiş Milletler Konferansı’nın öğrencilerimizle simülasyonunu gerçekleştirmek. Öğrencilerimizin uzlaşma, kriz idaresi, sorun çözme marifetlerini desteklemek istiyoruz. Lakin en kıymetli temel ideolojimiz de dünya problemlerine çocukların İngilizce olarak tahlil üretmelerini, topluluk önünde İngilizce konuşabilmelerini sağlamaktır.”
“ALMANYA’NIN TARIMLA DHA FAZLA İLGİLENMESİ GEREKİYOR”
Konferansta Almanya’nın besin krizini ele alacak olan 13 yaşındaki Yaşar Serdar Gökdemir, “Dünya genelindeki besin meselesiyle ilgili araştırdıklarımızı daima birlikte konuşacağız. En son oylamayla birinci seçilecek. Ben ise Almanya’nın yemekleri fazla kullanıp israf etmesiyle alakalı konuşacağım. Tarımla daha fazla uğraşıp üretmesi gerektiğini sunacağım. Bu eğitim sayesinde hem İngilizcemi hem de araştırma kapasitemi geliştiriyorum” dedi.
“TOPLUM İÇİNDE KONUŞMA ENDİŞEMİ YENMEK İÇİN BURADAYIM”
Yine konferansa katılan Pelin Dürger, “Buraya gelme gayem aslında biraz da olsa toplum önünde konuşma meselemi yenmekti. Zira çoklukla toplum içinde konuşamayıp gerilim oluyorum. Birebir vakitte İngilizce konuşmayı seviyor, düzeyimin de güzel olduğunu düşünüyorum. Burada daima birlikte küresel meseleleri ele alacağız. Benim araştırma pozisyon ise Kanada’nın açlık krizi. Ben kendime güveniyor, birinci olacağımı düşünüyorum” halinde konuştu.
“KONFERANSTA GÜVENLİK KOMİTE BAŞKANIYIM”
11’inci sınıf öğrencisi Melike Görgen ise şöyle konuştu:
“Önümüzdeki üç gün boyunca tarım, açlık ve yiyecek israfı, alışkanlıklarımızın bize getirdikleri hakkında konuşacağız. Z jenerasyonu olarak bizleri birbirimizden ayıran; sorgulama, geliştirme yeteneklerimizi, marifetlerimiz hakkında konuşacağız. Bunları geliştirmeye çalışacağız. Kurumsal bir çatı altında her yıl bir ortaya gelerek bu şekil toplantılarla geleceğe kendimizi hazırlıyoruz aslında. Gelecekteki önderler bizleriz ve bunlara hazırlık olarak biz bu aktifliğe katılıyoruz. Bizler için de çok hoş bir tecrübe olmuş oluyor. Ben de bu konferansın güvenlik komitesi lideriyim. Rusya ve Ukrayna savaşının yiyecek krizine olan tesirini araştırdım. Bu mevzudaki komiteyi yöneteceğim. Açılış gününe girdiğimiz andan itibaren hepimiz İngilizce konuşuyoruz. Bu önümüzdeki 3 günlük İngilizce serüveni, hepimiz için hem konuşma marifetlerini hem telaffuza çok büyük tesir sağlıyor.”
Konferansta Cet Group Teknoloji Şirketleri İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Seda Fazilet Yılmaz, Taze Atık İdare Sistemleri Kalite Uzmanı Gizem Özdem, Uğur Okulları Kısım Liderleri Serra Fazilet ve Senem Bademci, Go Academy Genel Müdürü Onur Alp Acar, Uğur Okulları UMUN’23 Genel Sekreteri Cemre Seza Zengi de besin krizine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
