Tüp bebek tedavisinde Türkiye‘ye ağır hasta göçü var
Tüp bebekte başarısızlık yaşanmasına tesir eden faktörler
İSTANBUL – Çocuk sahibi olamayan hastalarda en son kullanılan tekniklerden biri olan tüp bebek tedavisiyle ilgili bilinmesi gerekenleri ve yaşanan başarısızlıkların nedenlerini aktaran Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Volkan Turan, tedavide yurt dışından Türkiye‘ye ağır bir göç olduğunu belirtti.
Normal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftlerin sıklıkla başvurduğu yardımcı üreme tekniği olan tüp bebek tedavisine son yıllarda ağır bir ilgi var. Türkiye ise hem tabiplerinin tecrübeleri hem de tedavide kullanılan üst seviye teknolojiler nedeniyle dünya üzerinde tercih edilen on ülke ortasında yerini alıyor. Yurt dışından Türkiye’ye tüp bebek tedavisi için ağır bir göç olduğunu belirten BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi, Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Volkan Turan, tedaviye duyulan muhtaçlığa dikkat çekti. Günümüzde her 6 çiftten birinin tüp bebek tedavisine başvurduğunu söyleyen Turan, bu durumun nedenlerini sıraladı.
Üreme gelişimini kısıtlayan nedenler
Genetik ve dış etkenler nedeniyle üremede yardımcı tekniklerinin sıklıkla kullanılmaya başlandığını söz eden Prof. Dr. Volkan Turan, “Önceden her 11 çitten biri kısırlık durumuyla karşılaşıyordu. Bu oranın son yıllarda her 6 çiftten bir ikili kadar düştü diyebiliriz. Bu durumun muhakkak başlı nedenleri var. Bilhassa sistemsiz beslenme maalesef bayan ve erkeklerin üreme gelişimini kısıtlıyor. Berbat beslenme bayanların yumurta rezervlerini daha süratli düşürebiliyor. Erkeklerin ise sperm kalitesini düşürebiliyor. Çocuk yapmayı ertelemek de yumurta kalitesini etkiliyor. Zira çiftler ilerleyen yaşlarda çocuk sahibi olmaya karar veriyor ve bu da çiftlerin olağan yollarla çocuk sahibi olması zorlaştığından daha çok tüp bebek tedavisine başvuruyorlar” dedi.
Başarı oranı yüzde 40
Tüp bebekte 5. gün transferleri sonrasında muvaffakiyet oranlarının yüzde 40 civarında olduğunu belirten Turan, bu oranın düşük olmasının en büyük nedeninin ise annenin yaşı olduğunu kaydetti. Anne yaşı bilhassa 47’nin üzerinde olduğu vakit birden fazla hastayı tedaviye almadıklarını kaydeden Turan, “Anne yaşı ilerledikçe muvaffakiyet elde etmek için toplanan yumurta sayısı da artıyor. Fakat yaş ilerledikçe de bayanların yumurta sayısında bir azalma meydana geliyor. Bu aksi orantı nedeniyle tüp bebek muvaffakiyet oranları da düşebiliyor” dedi.
Tüp bebek muvaffakiyet talihini engelleyen durumlar
Tüp bebekte başarısızlık yaşanmasına tesir eden faktörleri sıralayan Turan, “Tüp bebeğin muvaffakiyet oranını embriyo ve rahim belirliyor. Embriyoda en sık görülen sorun genetik bozukluktur. Mitokondrinin DNA’sındaki rastgele bir mutasyon başarısızlıkla sonuçlanıp embriyonun daha erken müddette kaybedilmesine neden olabiliyor. Olağan embriyoyu bulmaya çalışıyoruz ve ona nazaran transferi gerçekleştiriyoruz ve muvaffakiyet talihini arttırmaya çalışıyoruz. Rahimde ise bilhassa kimi hastalıklar ön planda. Bunlardan biri rahim çatlağı. Bu çatlaklara bağlı rahimde adet kanı birikebiliyor ve rahim sünger üzere oluyor. Yumuşuyor ve çocuğun tutunmasını engelliyor. Bazen de rahim, embriyoyu yabancı cisim üzere algılayabiliyor ve reddedebiliyor. Ayrıyeten tiroid hastalıkları, süt bezi hormonu ile ilgili birtakım bozukluklar, rahim hali bozuklukları ve rahimdeki enfeksiyonlar tedaviyi başarısızlığa uğratabiliyor. Bu bozukluklar tedavi edildikten sonra yapılan transferlerde muvaffakiyet oranını arttırmak mümkün” diye konuştu.
Tüp bebek tedavisinde Türkiye’nin dünya üzerindeki birinci 10 ülkeden biri olduğunun altını çizen Turan, “Ülkemizde en üst teknoloji kullanılıyor. Muvaffakiyet oranları da buna bağlı olarak çok yüksek. Elimizdeki teknoloji, spermi 6 bin kez daha fazla büyütüp, daha düzgün spermlerin seçilmesini sağlıyor. Tekrarlayan embriyo kalitesizliği olan hastalarda kullandığımız teknoloji ile de uygun yumurtanın güzel ipliklerini gözlemleyip, ona nazaran spermi yumurtanın belirli bir yerinden yerleştirebiliyoruz. Bunun dışında daha öncesinde düşük yapmış olan hastalarda genetik seçimli olağan embriyoyu bulup, ona nazaran transfer yapıp muvaffakiyet bahtını arttırıyoruz. Tüm bu imkanların üst seviye teknolojilerle verilmesi ve yurt dışındaki ülkelere nazaran daha uygun fiyatlara yapılıyor olması ülkemize ağır bir hasta göçü olmasını sağlıyor” diyerek kelamlarını sonlandırdı.
