Seçim tarihine yönelik tartışmalar sürerken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Mayıs’ı işaret etmesi gündemi bir anda değiştirdi. 14 Mayıs 1950’de Menderes’in “Yeter kelam milletin” çıkışını hatırlatan Erdoğan, “Milletimiz 73 yıl sonra 6’lı masaya tıpkı gün ‘Yeter’ diyecek” diye konuştu.
“9-10 MART’TA KARAR ALINABİLİR”
Bu açıklamanın akabinde sürecin nasıl ilerleyeceği merak konusu oldu. Seçimin bu tarihte yapılması için 2 seçenek bulunuyor: Ya Meclis kararı alınacak ya da Cumhurbaşkanı karar verecek. Lakin Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısı Meclis kararı için kâfi değil. Bu noktada merak edilenleri açıklayan AK Parti Küme Başkanvekili Bülent Turan, katıldığı canlı yayında, “Seçim büyük ihtimalle 14 Mayıs’ta yapılacak. Seçim kararını Cumhurbaşkanı verecek. Muhalefet Meclis’ten geçmesinin önünü kapatıyor. Kararın Meclis’ten çıkmasını isterdik ancak imkan yok. 9-10 Mart’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan kararı alır ve 14 Mayıs’ta seçime gidilir.” tabirlerini kullandı.
Turan açıklamalarına şöyle devam etti: “Ramazan ayı 23 Mart-21 Nisan ortasında, hac devri 1 haziran 1 Temmuz ortasında, Kurban Bayramı da 28 Haziran 2 Temmuz ortasında… Hem 1. tipi, 2. çeşidi planlamak zorundasınız. 18 Haziran’da seçim olsa 16’sında okullar kapanacak, millet tatile gidecek. 100 hacı adayımız hacca gidecek.”
ERDOĞAN’IN ADAYLIĞI TARTIŞMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yine adaylığı tartışmasına da değinen Turan, “Erdoğan 2018’de yeni sisteme nazaran birinci kere cumhurbaşkanı oldu. Münasebetiyle şimdiki adaylığı ikinci adaylığı olacak. Burada tüzel bir pürüz yok.” dedi. Turan, “Seçim kanunu değişecek mi?” sorusuna ise “Dön dolaş birebir bahislerin tartışılması çok vahim” karşılığını verdi.
“NE DEMEK DİKTATÖRLÜĞE YÜRÜYORMUŞUZ”
İngiliz The Economist mecmuasının Erdoğan’ı maksat alan skandal kapağına da reaksiyon gösteren Turan, “20 yıl içerisinde 15 seçim yapıldı. Halkımızdan öbür referansımız olmadı. Sayın Erdoğan ile Türkiye’nin yazgısı adeta özdeşleşti. Onlar diyecek Türkiye yapacak. Buna alışmışlar. Rusya-Ukrayna krizinde tüm dünyanın baktığı bir yer var. Fakat Cumhurbaşkanımız iki önderle görüşen tek insan. Onlar Erdoğan’ın istemediği alan tam da bizim gurur duyduğumuz alan. 14 Mayıs’ın tarihi anısıyla diyoruz ki ‘Yeter… Kelam de karar da milletin’ The Economist’in bizi sevmemesi bizim için gurur vesilesi. ‘Erdoğan olmasın da ne olursa olsun’ anlayışı içeride nasıl varsa dışarıda dar var. Ne demek diktatörlüğe yürüyormuşuz. Bu türlü olsa seçim mi olur? Halk ne derse o karar alınmayacak mı? Diktatörlüğü bırakın milletle yürüyen bir yol var içeride.” halinde konuştu.
