Peugeot, arabanın geleceğine ait vizyonunu ortaya koyduğu Inception konseptinin örtüsünü CES Tüketici Elektroniği Fuarı’nda kaldırdı.
Markanın geleceği hakkında düzenlenen dijital sunum kapsamında, Peugeot CEO’su Linda Jackson, Peugeot Tasarım Yöneticisi Matthias Hossann, Peugeot Eser Yöneticisi Jerome Micheron ve Peugeot Pazarlama ve Bağlantı Yöneticisi Phil York yer aldı.
Latincede “Inceptio”, “Başlangıç” manasındaki isimlendirme, marka için yeni bir devrin başlangıcını ortaya koyan manifestoyu özetliyor. Peugeot Inception Concept, vizyoner dizaynıyla özgün teknolojik bakış açıları sunuyor ve ayrıcalıklı bir otomotiv tecrübesinin kapılarını aralıyor.
Konsept model düş ile gerçek ortasında yeni bir boyuta götürüyor; ona yaklaştığınız, dokunduğunuz yahut bindiğiniz anda ağır hisler uyandırıyor. Markanın amacı ise, bu özel aracın bünyesinde barındırdığı yeniliklerin büyük oranda 2025 yılından itibaren seri üretime girmesi.
Peugeot Inception Concept, daha fazla keyif arayan ve yeni teknolojilere açık müşterilerin beklentilerine karşılık vererek geleceğin araba vizyonunu somutlaştırıyor. Yeni kuşak müşteriler, daha irtibatlı, daha fazla menzile sahip elektrikli araçlar, şarja kolay erişim, kolay bir arayüz üzerinden seyahatleri planlamak için yazılımla entegre irtibat sunan bir marka istiyor. Önümüzdeki 2 yıl içinde 5 yeni büsbütün elektrikli model pazara sunulması, akabinde büsbütün elektrikli bir eser gamına sahip olunması ve 2030 yılına kadar Avrupa’da satılan tüm Peugeot arabalarının elektrikli olması hedefleniyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Peugeot CEO’su Linda Jackson; “Peugeot, eser gamını büsbütün elektrikliye geçmeye adamış durumda. Önümüzdeki yıldan itibaren, eser gamındaki araçların tamamı elektrik dayanaklı olacak. Önümüzdeki iki yıl içinde beş yeni büsbütün elektrikli modeli pazara sunacağız. Amacımız kolay: 2030 yılına kadar PEUGEOT’yu Avrupa’nın önder elektrik markası yapacağız. Bu argümanlı vizyon, marka için esaslı bir dönüşüm manasına geliyor. Yeni bir çağın başlangıcı, Peugeot Inception Concept ile beden buluyor. Peugeot, ‘Göz Alıcılık’ mottosu ile dünyanın daha âlâ bir yer olacağını vaat ederken, Peugeot Inception Concept bu söylemi somutlaştırıyor” dedi.
Peugeot Tasarım Müdürü Matthias Hossann; “Peugeot değişiyor fakat Peugeot Inception Concept, kuşku götürmez bir formda bir Peugeot olmaya devam ediyor. Markanın ölümsüz kedi cazipliğini tabir ediyor, arabanın geleceği ve sağladığı hisler konusunda ne kadar müspet yaklaştığımızı gösteriyor. Parlak ve ışıl ışıl yapısıyla Peugeot Inception Concept, 2030 yılına kadar PEUGEOT’nun karbon ayak izini yüzde 50’nin üzerinde azaltma amaçlarımızla ilgili fikirlerimizi gösterirken, sürüşün mekansal tecrübesini tekrar yorumluyor. Markanın dönüşümü, geleceğin Peugeot dizaynını, üretimi ve hayatını tüm taraflarıyla ilgilendiriyor. Tasarım, bu dönüşümün ayrılmaz bir parçası” dedi.
Peugeot Eser Müdürü Jéröme Micheron; “Müşterilerin elektrikli arabadan beklentileri yüksek. Elektrikli araçlara özel, yeni jenerasyon ‘BEV-by-design’ platformlarımız ile beklentilerini karşılayacağız. Gelecekteki arabalarımızla onları şaşırtacağız, sürüş davranışlarını kolaylaştıracağız ve sürüş tecrübesini tekrar keşfedeceğiz. Bu amaçlar Peugeot Inception Concept ile şekilleniyor. Peugeot’nun dönüşümü, büsbütün elektrikli olma maksadının çok ötesine geçiyor. Marka, yeni tecrübeler yaşamanız için elektrik teknolojisinin ve yeni yazılımların sunduğu tüm imkanlardan tam olarak yararlanmanıza imkan sağlıyor” dedi.
Peugeot Pazarlama ve Bağlantı Müdürü Phil York; “Peugeot Inception Concept üzere, gelecekteki modellerimiz de ‘STLA Brain’ yapay zekası ile donatılacak ve büsbütün temaslı olacak. Peugeot müşterileri, fizikî ve insani etkileşimin, markayla sanal diyaloglar ve akıllı çevrimiçi hizmetleri birleştiren kusursuz bir tecrübenin keyfini sürecekler. Peugeot Inception Concept, bu yeniliklerden kimilerini ortaya koyuyor. ‘BEV-by-design’ platformlarına dayalı, geleceğin Peugeot modelleri yalnızca sıfır emisyonlu olmayacak, birebir vakitte rahatlatıcı, heyecan verici, satın alması, kullanması ve güncellenmesi kolay olacak” dedi.
Yeni STLA bir ihtilalin temeli
Peugeot Inception Concept, gelecekteki dört Stellantis Group “BEV-by-design” platformundan biri ile tasarlandı. Bu yeni platform serisi, 2023 yılından itibaren devreye alınacak ve geleceğin PEUGEOT modellerinde ihtilal yapacak. Elektrikliye geçiş için özel olarak geliştirilen bu arabalar, tasarımcıların Peugeot Inception Concept’in yolcu kısmını büsbütün tekrar şekillendirmek için yararlandıkları, mimari açıdan büyük farklılıklar ortaya koyuyor. Yolculara yeni bir sürüş durumu ve yeni bir kabin içi tecrübe sunuluyor. Peugeot Inception Concept’in temelini oluşturan STLA Büyük Platform, 5,00 m uzunluğa ve yalnızca 1,34 m yüksekliğe sahip, verimli bir sedan siluetine imkan sağlıyor. Kelam konusu boyut, bu manifestonun yeniliklerini vurgulamak için şuurlu seçildi. Platform birebir vakitte PEUGEOT’nun marka DNA’sıyla uyumlu ilerleyen yeni resmi tasarım lisanının bir modülü. Yeni “BEV-by-design” elektrik platformları, yapay zeka tarafından desteklenen; STLA Brain, STLA SmartCockpit ve STLA Autodrive üzere teknolojik modülleri de bünyesinde barındırıyor. Büsbütün elektrikli Peugeot Inception Concept, 800V teknolojisi ile donatıldı. 100 kWsa batarya, Paris’ten Marsilya’ya yahut Brüksel’den Berlin’e tek bir şarjla 800 km yol kat etme imkanı sağlıyor. Tüketimi, 100 km’de yalnızca 12,5 kWsa ile hayli dikkat tezli. Batarya, bir dakikada 30 km yahut beş dakikada 150 km menzile muadil şarja imkan sağlıyor. Peugeot Inception Concept, kablosuz olarak şarj edilebiliyor ve böylelikle ek kolaylık sağlıyor.
Biri önde, başkası artta olmak üzere iki kompakt elektromotoruyla Peugeot Inception Concept, dinamik bir sürüş sağlayan dört tekerlekten çekişli bir araca dönüşüyor. Toplam güç yaklaşık 680 HP (500kW). Aracın 0-100 km/s hızlanması 3 saniyeden daha kısa sürüyor. Kusursuz platform Steer-by-Wire teknolojisine imkan tanıyor. Bu teknoloji ile dijital elektrik denetimler, mekanik temasların yerini alıyor. Hypersquare denetimi ile onlarca yıllık direksiyon simidi tarihe karışıyor.
Yeni bir tasarım lisanı için kedi bakışı
İlk göz temasında bir Peugeot, kedi duruşuyla çabucak fark edilir. Markanın genleri birebir lakin kodları, yeni devir için yine yorumlandı. Bu yeni tasarım lisanı, 2025’ten itibaren yeni Peugeot modellerinde kullanılacak. Daha yalın ve daha şık çizgiler, dijital dünyaya yakışır ayrıntılara sahip. Yeni dizaynda, hareketli ve dikkat alımlı çizgiler, yatay omuz çizgisi üzere daha geometrik ve daha keskin atletik sınırlar ortasında geçiş yapıyor. Peugeot Inception Concept, dizaynının zorluğu, kedi duruşu için dinamik bir profil ile şoförün ve ön yolcunun ayaklarının önüne uzanan cam kapsül, yolcu bölmesi ortasındaki zıtlıkta yatıyor. Yandan bakıldığında Peugeot’nun şık ve şık sedan kodlarını taşıyan tasarım, kuşbakışı görünümde özel platformlarda tasarlanmış elektrikli arabaların yakın geleceğine rehberlik ediyor. Peugeot Inception Concept’in büyüsü, özel camları ile dış ve iç tasarım ortasındaki kusursuz geçişte yatıyor.
• Akıllı cam: Peugeot Inception Concept’in yolcuları, bahadır dizayna katkıda bulunan 7,25 m2’lik cam alanının merkezinde yer alıyor. Tüm camlar (Ön cam, yan camlar ve köşe camlar), mimari için tasarlanan camdan yapıldı. Konsepte uyarlanan bu teknoloji, termal niteliklerini koruyor. Başlangıçta NASA tarafından astronotların kasklarının vizörüne uygulanan kromlu süreçten (Metal oksitlerle işleme) yararlanıyor. Kelam konusu NARIMA® cam, sarı tonlarında sıcak bir yansımaya ve mavi tonlarda daha soğuk bir yansımaya sahip. Bu cam yüzey, dış ve iç kısım ortasında şık bir bağ oluşturuyor. Dışarıda, nötr gövde rengine yansıyor. İçeride, yansımaları ve renk tonlarını daima değiştirerek ışık parlamaları yayıyor. Peugeot Inception Concept yolcuları, renk ve gereç açısından yeni bir tecrübenin tadını çıkarırken, kromlu camın işlenmesi termal ve anti-UV meselesini çözüyor.
• Özel gövde rengi: Peugeot Inception Concept’in gövde rengi, çok ince metal pigmentlerden oluşuyor ve tek katlı. Bu da uygulama sırasında çok daha az güç tüketilmesi manasına geliyor. Kaliteli görünüm, gövdenin hacimlerini vurguluyor ve cam ile dış ortama nazaran renklenerek etkileşime giriyor.
• Özel bir ön cephe; “Füzyon Maskesi”: Ön tampon, üç sembolik pençeyi içeren büsbütün yeni bir Peugeot ışık imzası benimsiyor. Bu yeni, son derece özgün ön cephe, ön ızgaranın tamamı, imza kısmı ve sensörleri de barındıran tek bir maskede birleşiyor. Bu tek hacimli maske, 3D ışıldama efektiyle büyütülen, ortasında logo bulunan tek bir cam kesimden oluşuyor. Maske, üç pençenin geçtiği üç ince yatay çubukla kaplanıyor. Dört optik modül, kendisine ayna tesiri uygulanan Inkjet dijital teknolojisi ile basılan cam maskenin altına yerleştiriliyor.
• Bağlantı kuran kapılar: Bir Tech Bar, kapı katmanından yatay olarak geçiyor. Bu düz ekran, şoför ve yolcular yaklaştığında aracın dışına farklı iletiler gönderiyor. Peugeot Inception Concept’in yapay zekası, her bir yolcunun istediği konfor ayarını (Koltuk konumu, sıcaklık, sürüş modu ve bilgi-eğlence tercihleri) yapabiliyor. Batarya şarj seviyesine ek olarak, Tech Bar karşılama ve veda bildirileri da veriyor. Sürüş sistemlerine bağlı birçok sensör ve radar sayesinde gövde büsbütün pürüzsüz görünüyor. Sensör ve radarlar birçok fonksiyonu beraberinde getiriyor. Örneğin aerodinamiği uygunlaştırmak için kapıların alt kısmı genişliyor ve öne çıkıyor.
• Teknik ön cephe: Peugeot Inception Concept, devasa ön camın önünde yer alan hareketli gövde elemanı ile kullanıcı dostu ve pratik bir yapı ortaya koyuyor. Bu küçük kapak, Peugeot Inception Concept’in şarj soketi ve şarj izleme dahil olmak üzere elektrikli aracın bakım fonksiyonlarının yer aldığı Aero Tech Deck alanına erişim sağlıyor.
• Etkileyici art cephe: Ön cephenin imzasını devam ettiren art tasarım son derece gelişmiş bir teknikle işlendi. İki kat cam yüzeyi ile üç pençe imzası arabanın içine giriyormuş üzere görünüyor. Bu hakikaten büyülü bir tesire neden oluyor. Peugeot Inception Concept’in art kısmı, geniş ve alımlı bir kavis biçiminde yayılan yalın bir çizgi ile omuz çizgisini vurguluyor.
• Aerodinamik jantlar: Peugeot Inception Concept’teki “Areorim” jantlar, aerodinamiği ve estetiği kusursuz bir biçimde birleştiriyor. Tıpkı yeni Peugeot 408’in 20 inçlik jantları üzere eksenel bir simetri ile tasarlandılar. Dövme dokumacılık ekler aerodinamiğe katkıda bulunurken, mikro delikli alüminyum ekler dizaynın ileri teknoloji istikametini vurguluyor. Işıklı Aslan logosu, tekerlek döndüğünde sabit kalıyor. Fren kaliperi ayna camı ile kaplanıyor. Bu farklı tasarım, Peugeot Inception Concept’in Hypersquare cam alanlar ile ön ve art kısmındaki tasarımı yansıtıyor.
Hypersquare ile i-Cockpit’te devrim
Günümüzde 9 milyondan fazla i-Cockpit yollarda geziyor. Ergonomik yenilikleri ile bu yeni kokpit mimarisi 10 yıl evvel, birinci jenerasyon Peugeot 208 ile ortaya çıkmıştı. Peugeot Inception Concept ile i-Cockpit yine hayat buluyor. Dizayncılar, direksiyon simidini ve klasik kumandaları kaldırarak büsbütün yeni bir mimariye yöneldiler. Görüntü oyunlarından ilham alan büsbütün dijital Hypersquare denetim sistemi, Peugeot tarafından icat edilen i-Cockpit konseptini geleceğe taşıyor.
• Yeni kuşak i-Cockpit: Peugeot Inception Concept, yeni Hypersquare denetim ile çevik sürüş özellikleri ve yeni, daha sezgisel i-Cockpit ile gelişmiş bir araç içi tecrübe sunuyor. Parmak ucu ile tüm sürüş parametreleri denetim edilebiliyor. Steer-by-wire teknolojisi, sürüşü bir görüntü oyunu üzere lakin gerçek hayatta daha içgüdüsel ve kolay hale getiriyor. Klasik direksiyon simidinin yerini alan Hypersquare’in ergonomisi, yeni, doğal, daha kolay ve daha inançlı bir sürüş formu oluşturuyor. Yeni denetimler, büsbütün yeni bir sürüş keyfi ve farklı bir sürüş konforu sağlıyor.
Dijital elektrikli denetimlere sahip Hypersquare, dört köşesinde farklı fonksiyonlara sahip dairesel hücreler bulunan bir ekrandan oluşuyor. Bu sayede büsbütün doğal direksiyon tutuşu ve denetimi, parmak uçlarında sürüş konforu ve başparmak ile araç denetimlerinin aktifleştirilmesi üzere imkanlar sunuluyor.
Akıllı telefonlara emsal kullanım hali ve sezgisel yaklaşım üst seviye güvenlik oluşturuyor. Hypersquare’in ortası, fonksiyonların kumandasına ilişkin tablet tipi bir ekran. Seçilen fonksiyona erişimi kolaylaştırmak için farklı özelliklere (Klima, radyo sesi, ADAS, vb.) ilişkin piktogramlar iki yan panelde gösteriliyor. Şoför bu fonksiyonlara ellerini direksiyondan ayırmadan başparmağı ile erişebiliyor. Daha da fazla sürüş konforu için Hypersquare’in kenarı 3D baskıdan yapılırken, ortasındaki dijital cam ekran ileri teknolojik bir görünüm sergiliyor.
Yeni jenerasyon i-Cockpit Stellantis STLA Smart Cockpit teknoloji platformunu içeriyor
• Halo Cluster ile birleştirilen Hypersquare: Hypersquare denetim sistemi, art planda sürüş yahut bilgi-eğlence bilgilerini 360° görüntüleyen esnek bir ekranla birleştiriliyor. Bu Halo Cluster, dairesel ekranı ile araca yaklaşan yolcuları bilgilendiriyor. Bu dışa dönük irtibat, paylaşım kavramını ve yeni bir otomotiv vizyonunu pekiştiriyor. L4 sürüş yetkisi düzeyine (STLA AutoDrive) geçiş sırasında, Hypersquare geri çekiliyor ve yeni bir kabin tecrübesi sunmak üzere tabandan büyük bir panoramik ekran çıkıyor. Peugeot’nun amacı, bu on yıl sona ermeden eser gamında yeni jenerasyon bir araçlarda Hypersquare sistemini tanıtmak.
• Steer-by-Wire: Marka, Peugeot Inception Concept’i geliştirmeden evvel, sürüş kolaylığı, güvenlik ve güvenilirlik özelliklerini en üst düzeye çıkartmak için Steer-by-Wire teknolojisini test etti ve entegre etti. Bu sayede fiziki direksiyon kolonu ortadan kalkıyor.
Yeni sürüş deneyimi
Peugeot Inception Concept, bir Grand Tourer için yeni bir iç yer vizyonu sunuyor. Ayrıyeten elektrikli araçlara özel yeni “BEV-by-design” mimarisinin getirisi olarak yeni, daha uzun oturma konumlarına imkan sağlıyor. Yüksek omuz çizgisi güvenlik hissini güçlendiriyor. Ön koltuklar harika bir görüş sunuyor. İkinci sıra, cömert cam alanlar ve yeni koltuk orantıları sayesinde dış dünyayı daha yeterli görüyor. Ön koltukların gerisindeki cam alanlar, art koltuk yolcularına kendi atmosferini ve ayar bölgesini sağlıyor. Kabindeki her materyal yansıma için işlendi. Böylelikle iç yer rengi ortama ve ışığa nazaran değişiyor. İç yer üst seviye alan ve konfor sunuyor.
• Sürükleyici koltuklar: Tüm koltuk orantıları, daha fazla genişlik ve sürükleyici bir konfor tecrübesi için elden geçirildi. Comfort Fit tahlili ile koltuk, her yolcunun beden biçimine ahenk sağlıyor. Koltuğun mimarisi ve iskeleti beden biçimine yakın bir dizayna sahip. Artık mevzu bir araba koltuğunda oturmak değil, dinamik sürüş şartlarına uyarlanmış yeni bir mobilyaya yerleşmek yahut araç kullanma yetkisi verildiğinde rahatlamak. Peugeot Inception Concept’in harika oranlarına sahip koltukları, kullanıcının vücuduna uygun koltuk başlıkları ile konforlu bir duruş sunuyor. Alçak konumlandırılan koltuklar, alandan tasarruf sağlayan bu yeni mimariye müsaade veriyor.
• Artık ön konsol yok: Peugeot Inception Concept’te tüm iç ögeler daha alçakta yer alıyor. Koltukların bilakis, sürüş yetkisi verildiğinde geri çekilen minimal kokpit büsbütün şoför odaklı bir mimariye sahip. Bir ön konsol, bir yatay bar yahut bir ısı duvarı artık olmayacak. Büsbütün açık görüş alanı ile yolcular daha fazlasını görebiliyor ve deneyimleyebiliyor. Bu da kabin içi duygusal tecrübesi en üst düzeye çıkartıyor.
• Focal premium hifi: PPeugeot Inception Concept, üst seviye ses tecrübeleri sağlayan Fransız ses sistemi uzmanı Focal imzasını taşıyan premium hifi sistemi ile donatıldı. Hoparlörlerin özel olarak ayarlanan pozisyonları eşsiz bir kabin içi ses üretimi sağlıyor. Sistem, bir amfi, kapılarda ve kabinin önünde bulunan her biri 100 mm koaksiyel hoparlöre sahip birkaç ses barından oluşuyor. Ayrıyeten tabanda iki adet subwoofer da bulunuyor. İki markanın ortak çalışması ses barlarının ızgarasından bulunan “Peugeot-Focal” logosuyla gösteriliyor.
Dayanıklı malzemeler
Peugeot’yu elektrikli bir markaya dönüştürmek, arabalara batarya ve elektromotor takmaktan daha fazlasını kapsıyor. Peugeot Inception Concept’in iç yeri, araç içi tecrübenin dönüşümüne yönelik kapsamlı araştırmaları yansıtıyor. Bu mimaride siyah kullanılmıyor. Çok kromlu cam tarafından filtrelenen ışık ve nötr metalik tonlara sahip materyallerin kombinasyonuyla yeni atmosferler yaratılıyor. Oluşturulan yansımalarla kabin atmosferi büsbütün değişiyor. Peugeot Inception Concept, Avrupa’da 2030 yılına kadar karbon ayak izini yüzde 50’den fazla azaltmak ve 2038’de büsbütün Karbon Net Sıfır olmak için markanın uygulayacağı yeni tekniklerin vitrini.
• Ham galvanizli çelik: Elektrikli olsa bile, burada bir arabanın her vakit asgarî %50 çelikten oluşacağı unsuruna dayanarak, yolcu bölmesindeki bileşen sayısını sınırlamak üzere arabanın ham haliyle sergilenmesi fikrinden yola çıkıldı. Bu yaklaşım konsol yahut koltuk yapılarında uygulanıyor. Çelik, ham bir estetik yansıma sağlayan, korozyon önleyici çinko banyosu üzere galvanizleme usulüyle işleniyor. Bu tahlil, iç yerde kullanılan materyallerin her birinin kendine has yansımalarını ön plana çıkaran konsept ile büsbütün uyumlu. 10 yıl evvel Onyx konsept arabasında kullanılan bakır örneğinde olduğu üzere, ham hususları çağrıştırmak DNA’nın bir modülü.
• Kadife 3D baskıyla buluşuyor: Koltuklar ve taban, cam kapsülün yaydığı ışıkla oynamak için çok metalik bir parlaklığa sahip, büsbütün geri dönüştürülmüş polyesterden oluşan çok özel bir kadife ile kaplanıyor. Bu büsbütün geri dönüştürülmüş bir gereç. Koltukların duruşlarının sunduğu yeni görünümleri tamamlamak için kadife gereç yere kadar uzatılıyor. Akabinde yer paspası misyonu görmesi için 3-Boyutlu desenler basılıyor. Koltuklar ile taban ortasındaki devamlılık tek bir gereç ile sağlanıyor. Stratasys iş birliği ile üretilen bu esnek kumaş üzerindeki 3-Boyutlu baskı, ihtilal niteliğinde ve büsbütün geri dönüştürülebilir.
• Air Quilting Mat: Koltukların konforu, omuz bölgesindeki ayarlanabilir şiltelerle destekleniyor. Bu elektrik kaynaklı, tek gereçli, geri dönüşümü kolay döşeme, klasik koltuklardan çıkarılan şişirilebilir ceplerden türetiliyor. Olağanda görünmez olan bu cep, koltuklarla entegrasyon açısından metalik bir efektle işleniyor. Omuz takviyesini güçlendiriyor ve sürüş şekline bağlı olarak koltuk konforunun talep üzerine on kat artmasına imkan tanıyor. Saklananı görünür kılmak, daha fazla sadelik, daha az modül ve günün sonunda daha fazla rahatlık sağlıyor.
>
