GÜLTEKİN YETGİN – Tavsiye üzerine müziğe yönelerek keman ve ney çalmayı öğrenen cami imamı Yavuz Pak, bu ilgisini ağaç ve fırça saplarından ney üretip usta öğreticilik yaparak perçinledi.
Vilayet merkezindeki Molla Osmanoğlu Ali Güngör Mescidi’nde imamlık yapan 49 yaşındaki Pak, 10 yıl evvel dolmuşta tanıştığı konservatuvar öğrencisiyle sohbeti sonrası müziğe yöneldi. Kendi eforlarıyla dinleyerek müzik lisanını anlamaya çalışan Pak, daha sonra kursa gidip keman ve ney çalmayı öğrendi. Pak, kendini geliştirerek Halk Eğitim Merkezi’nde açılan ney kurslarında usta öğreticiliğe başladı.
Bir müddet sonra da ney üretimine yönelen Pak, ney yapmak için kamış bulmakta zorlanınca içi boş fırça saplarını kullanmaya başladı. Pak, yaptığı denemelerle fırça sapının ney için uygun olduğunu tespit etti. Fırça saplarını çeşitli boyutlarda neylere dönüştüren Pak, yaptığı neyleri isteyenlere ikram ediyor.
Cami imamı Yavuz Pak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Giresun’da 23 yıldır din vazifelisi olarak hizmet verdiğini söyledi. Birinci vazife yerinin Şebinkarahisar ilçesi olduğunu tabir eden Pak, ilçeden vilayet merkezine seyahati sırasında, dolmuşta tanıştığı üniversite öğrencisinin verdiği tavsiyelerle müziğe yöneldiğini anlattı.
Pak, daha sonra müzikle ilgili araştırmalara başladığını bildirerek “O vakitler internet yaygın değildi. Kasetler aldım, televizyondaki türkü, müzik, kulağımıza ne geliyorsa makamına ulaşabilmeye çalıştım. Makamı muhakkak olan ezanlar vardı, ilahiler vardı, o halde 10 yıl kulaktan öğrenmeye çalıştım. Diyanette kullanılan sabah, uşşak, rast, hicaz üzere makamları öğrendim.” dedi.
Vilayet merkezine tayininin çıkmasıyla Halk Eğitim Merkezi’nin müzik kurslarına gitmeye başladığını aktaran Pak, kursa birinci olarak keman eğitimiyle başladığını lisana getirdi. Keman ile nota okumayı öğrendiğine işaret eden Pak, sonrasında ise neye merak sardığını vurguladı.
Pak, Giresun’da halk ortasında “düdüklük” olarak isimlendirilen ağaçtan kendine ney yaptığını anlatarak “Ölçülerini internetten alarak yaptım, onunla birlikte üflemeyi de öğrendim, ney kurslarına da gitmeye başladım. Sonrasında PVC borusundan ney yapıldığını gördüm, ben de yapmaya çalıştım.” diye konuştu.
Markette gördüğü fırça sapını neye dönüştürdü
İnternette ney imalini araştırdığında su borusundan yapılan neylere rastladığına dikkati çeken Pak, “Ben de çarşıda gezerken markette gözüme fırça sapı çarptı, ‘Bu da olabilir.’ dedim. Baktım, inceledim sahiden elverişliler. Su boruları kalın, işlemeye uygun değil, fırça sapının işlemeye daha uygun olduğunu gördüm, denedim oldu.” dedi.
Pak, ağaçla fırça sapının kıyaslanamayacağını söz ederek şunları söyledi:
“Ağacın sesi doğal, bunun sesi ister istemez daha farklı lakin bakımı kolay, yıkanabiliyor, çürümüyor, yere düşse kırılmıyor, fiyatı ağaca nazaran uygun. Ağaç doğal olduğu için budak yerlerinden hava kaçırıyor, ney üflemeye yeni başlayanlar ağaçta zorlanıyor. Birinci başlarken fırça sapından yapılan avantajlı.”
Ney kursları da veriyor
Birebir vakitte Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğretici olduğunu lisana getiren Pak, ney kursları da verdiğini belirtti.
Pak, Vilayet Özel Yönetimi konservatuvarında düzenlenen kursta birinci olduğunu aktararak “Oradan aldığım sertifikayla kurs açılabiliyor fakat olağan ki Halk Eğitim Müdürlüğüne bu işi yaptığının kanıtlanması gerekiyor. Gittim, kendimi gösterdim, o biçimde başladım. Şu anda kurs yok. Ramazan yaklaşıyor, iş yoğunluğundan ötürü kurs açmadım, ağustos ayından sonra açacağım.” dedi.
Müziğin misyonuna çok yararı olduğunu düşündüğüne dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Cami musikisi tıpkı vakitte bir canlı yayındır, cemaatimiz seyirci üzeredir, mikrofonu elimize alıp da Ezan-ı Muhammediye’yi okuduğumuzda cümle alem dinler. Bunlara tertipli bir ses akordu, alçaklığı, yüksekliği, tizi, beyanı bilenen seslerle hitap edilmesi gerekir.”
