Multidisipliner yaklaşım hayat kurtarıyor: Akciğer kanserinde vakit kaybetmenden süratli teşhis ve hakikat tedavi mümkün
Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) bilgilerine nazaran 2018 yılı itibariyle yıl içinde 2 milyondan fazla şahsa (tüm kanserlerin yüzde 11,6’sı) akciğer kanseri tanısı konuyor. Vefat nedeni sıklığında, kanser nedeniyle gerçekleşen vefatlar ortasında erkeklerde yüzde 22 ile birinci olan akciğer kanseri bayanlarda yüzde 13,8 ile göğüs kanserinin akabinde ikinci sırada yer alıyor.
Türkiye akciğer kanserinin görülme sıklığında yüz binde 36,9 ile dünya sıralamasında dokuzuncu sırada yer alırken, erkeklerde yüz binde 70,6 ile Macaristan ve Sırbistan’ın akabinde dünyada üçüncü sırada yer alıyor.
Türk Akciğer Kanseri Derneği tarafından hazırlanan “Akciğer Kanserinde Multidisipliner Yaklaşım” raporu açıklandı.
Multidisipliner yaklaşım hayat kurtarıyor
‘Akciğer Kanserinde Multidisipliner Yaklaşım Uzlaşı Raporu’nu pahalandıran Türk Akciğer Kanseri Derneği İdare Heyeti Lideri Prof. Dr. Fazilet Göker, raporun hazırlanma münasebetini şu sözlerle açıkladı:
Multidisipliner yol haritasıyla teşhis ve tedavide vakit kaybı önlenecek
Raporun akciğer kanserinin teşhis ve tedavisinde mükemmeliyete ulaşması için bir yol haritası niteliğinde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fazilet Göker, akciğer kanseri tedavisinde mükemmeliyetin yolunun farklı branşlardan uzmanların birlikte çalışmasından geçtiğini tabir etti. Raporda yedi farklı branş ortasında bir teşhis ve tedavi uzlaşısı sağlanmasına öncelik verdiklerini aktaran Prof. Dr. Fazilet Göker, “Hastaların farklı başka doktorları dolaşmalarından fazla, tüm branşlardaki tabiplerin bir ortada tartışıp uzlaşarak her bir hasta için en gerçek olanı bulmalarını amaçlıyoruz. Akciğer kanseri ile uğraşan her tabibin, hastanın teşhis ve tedavi izlemi standart yaklaşımlarla tam uyumlu olsa bile, değişik branşların ortak kararı ile bu standardı yerine getirmelerinin hem hastaya hem de ilgili tüm doktorlara katkısının büyük olacağını düşünüyoruz. Raporumuzda önerdiğimiz yol ve yaklaşımlarla akciğer kanserinin teşhis ve tedavisi için disiplinlerin ortak bir akılla çalışmaları sayesinde teşhis ve tedavide vakit kaybedilmeyecek. Ayrıyeten daha süratli teşhis ve gerçek tedavi uygulanabilecek” diye konuştu.
Disiplinlerarası yaklaşım maliyet avantajı da sağlayacak
Akciğer kanserinin ekonomik yüküne de dikkat çeken Prof. Dr. Fazilet Göker, “2018’de açıklanan ‘Türkiye’de Akciğer Kanseri Raporu’na nazaran akciğer kanserinin ülkemize olan toplam ekonomik yükü 8,8 milyar TL civarında. Dolaylı maliyetlerin de dahil edilmesiyle birlikte akciğer kanserinin hasta başı ortalama maliyetinin 175.838 TL olduğunu görüyoruz2. Akciğer kanserinde dolaylı maliyetlerin toplam ekonomik yük içinde kıymetli bir hisseye sahip olduğunu söz etmemiz gerekiyor. Münasebetiyle raporumuzda yer verdiğimiz disiplinlerarası yaklaşım, akciğer kanseri tedavisinin muvaffakiyet oranını artırmayı hedeflemekle birlikte, maliyet açısından da yararlı olacaktır” diye konuştu.
Tedaviler koronavirüs salgınında da devam etti
Kovid-19 salgınının tüm hastaların yanı sıra akciğer kanserli hastaları da etkilediği görülüyor. Uzmanlar kanser teşhis oranlarının salgınla birlikte düşüş yaşadığına dikkat çekerken, AB ülkesi beş ülke ve ABD’deki tabiplerin yüzde 40’ından fazlası akciğer kanseri teşhisinde gecikmelerin yaşanmasını öngörüyor. İlgili doktorların yüzde 70’inden fazlası ise biyopsi ve planlı tedavilerde gecikmelerin yaşanmasını bekliyor. Kovid-19 salgını nedeniyle yaşanılabilen gecikmelerin yanı sıra salgın periyodunda hızlanan dijitalleşmenin farklı disiplinlerin bir ortaya getirilmesi için çeşitli avantajlar sunduğunu vurgulayan TAKD İdare Heyeti Lideri Prof. Dr. Fazilet Göker, “Dijital platformlarda gerçekleştirilen kurullar sayesinde tüm hastalarımızın teşhis ve tedavi kararları tüm uzmanlık alanlarının ortak kararlarıyla alınabildi. Gerek kemoterapi gerekse maksada yönelik tedaviler ve immunoterapi muvaffakiyetle uygulandı.” tabirlerini kullandı.
Hasta, hasta yakınları ve sıhhat çalışanlarına şartsız destek
Raporda sunulan yol ve yaklaşımların sıhhat çalışanlarının yanı sıra hasta ve hasta yakınları için de kıymetli olduğunun altını çizen AstraZeneca Türkiye Ülke Lideri Ecz. Serkan Barış şunları söyledi: “Multidisipliner yaklaşımın uygulanmasıyla birlikte daha âlâ ve hakikat tanı-tedavi-izlem talihinin arttığına inanıyor, bu şuurun hasta ve hasta yakınlarında da yaygınlaştırılmasını destekliyoruz. Hastalar ve yakınlarının, akciğer kanserinin tanısı ve tedavisine yönelik bilgilerinin artması ile kritik kıymete sahip süreçlerde vakit kaybedilmesinin önüne geçilebilir. AstraZeneca Türkiye olarak akciğer kanseri alanına odaklı sıhhat çalışanlarımızın, akciğer kanseri hastalarının ve yakınlarının kıymetli gereksinimlerine cevap veren bu çalışmaya şartsız takviye olmaktan büyük bir memnunluk duyuyoruz.”
Vatandaşlar akciğer kanserinin önlenebildiğini unutmamalı
Akciğer kanserinin önlenebilir bir hastalık olduğunu hatırlatan TAKD İdare Konseyi Lideri Prof. Dr. Fazilet Göker, “Akciğer kanseri erken evrelerde teşhis edildiğinde ve uygun tedavi uygulandığında tedavide muvaffakiyet talihi yüksektir. kovis-19 salgını nedeniyle gerek teşhis basamağında gerekse tedavi ve izlem etabındaki hastaların kesinlikle doktorlarıyla bağlantı kurmaları gerektiğini değerle duyurmak istiyoruz. Akciğer kanseri beklemez. AstraZeneca’nın şartsız dayanağı ile hazırlanan bu raporda akciğer kanserinde multidisipliner yaklaşımın kıymetini bir kere daha göstermiş bulunuyoruz. Bu bağlamda, AstraZeneca Türkiye’ye teşekkür ediyorum” diye konuştu.
