Baş Belası isimli tiyatro grubunu taşıyan minibüs, geçtiğimiz kasım ayında kaza yaptı. Feci kazada 3 kişi hayatını kaybederken genç oyuncu Sergen Deveci de ağır yaralı kurtarıldı. Amasya’daki hastaneden ambulans uçakla İstanbul’a getirilerek ameliyat edilen Deveci, taburcu olduktan sonra fizik tedaviye başladı. Bir müddettir ailesinin yanında kalarak tedavi gören Deveci’den hoş haber geldi.
DESTEK ALMADAN YÜRÜYÜNCE HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADI
Doktorların 1 yıldan evvel yürüyemez” dediği Sergen Deveci, rastgele bir takviye almadan adım atmaya başladı. Adımların sonunda kendisini bekleyen hekimine sarılarak hüngür hüngür ağlayan Deveci, o anları Şebnem Ferah’ın “Erkekler Ağlamaz” müziğiyle Instagram hesabından paylaşarak “Bazen baştan başlamak” notunu düştü.
“BOYNUM KIRILMIŞ, HİSSİZLİKLE UYANDIM”
Geçtiğimiz günlerde sıhhat durumu hakkında konuşan Sergen Deveci, kaza olduğu anda ayakta olduğu için başını aracın tavanına vurduğunu ve bu nedenle boynunun kırıldığını söylemişti. Kaza anı ve sonrasında yaşananları anlatan Sergen Deveci, şunları söyledi: “Turnedeyiz, her fırsatta uyuyoruz. Ben de araçta uyurken, bir ses duydum; merak ettim ayağa kalktım. Tam o anda çarpışmışız. Ayakta olduğum için başımı üst çarpmışım ve boynumu kırmışım. Çok enteresan, bir insanın boynunun kırılması ve hala bunu söyleyebiliyor olması. Bence mucize. Boynunuz kırıldığında bir şeyler yok oluyor. Birinci başta bende de o denli oldu, büyük bir sessizlik, sonra geri geldim.”
“OMURİLİĞİM ZİYAN GÖRMÜŞ”
“Boynum kırıldığında omuriliğim ziyan görmüş. Ben bunu bilmiyordum alışılmış, dayanılmaz bir hissizlikle uyanmıştım. Evvel ayağıma bir şey girdi zannettim. O yüzden hissetmiyorum sanıyordum. Oysaki o sıra omuriliğim zedelenmiş. En azından ayağımda yaralanma yok, sağlam diye düşündüm. Fakat o denli değilmiş. O sırada ben ayaklarımın hakimiyetini kaybetmiştim ve hastaneye kaldırılmışım. Kazadan sonra birinci uyandığımda birinci götürüldüğüm hastanedeydim. Uzun bir müddet geçmişti. İşte o benim gidip gelme öyküm, aslında beni hastaneye kaldırmışlar. Elim kolum bağlanmış, acayip sırtım kaşınıyordu. Hemşireye yalvardım ne olur sırtımı kaşıyabilir miyim diye. Onlar da omurgam daha fazla ziyan görmesin diye elimi kolumu sabitlemişler tabi.”
