Akdeniz tipi diyetin, muhakkak hastalıklardan hami rolü olduğunun yıllardır bilindiğini söyleyen Memorial Hizmet Hastanesi Kardiyoloji Kısmı’ndan Doç. Dr. Murat Turfan, “26 bin bayan üzerinde 12 yıl boyunca yapılmış bir araştırma. Bireyler Akdeniz tipi beslenme oranlarına nazaran dört kategoriye ayrılıyor.Bu tip diyetle beslenenlerin bedeninde inflamasyon denen mikropsuz enfeksiyon tanıtımın daha az olduğunu düşünüyoruz. Akdeniz tipi diyetin aşikâr hastalıklarda esirgeyici rolü daha evvel gösterilmişti. Kalp hastalıkları açısından esasen bir delilimiz vardı ancak bu daha büyük bir ispat oldu. Göğüs kanserinden, Parkinson’a kadar Akdeniz tipi diyetin esirgeyici bir rolü var” diye konuştu.
Yağ gereksinimini badem ile karşılayın
Akdeniz tipi diyetin kısıtlayıcı bir diyet olmadığını belirten Doç. Dr. Murat Turfan, diyetin içeriği hakkında ise şunları söyledi:
Türkiye’nin kalp hastalıkları açısından dünyada riskli bir noktada
Türkiye’nin kalp hastalıkları açısından dünyada riskli bir noktada olduğunu anlatan Doç. Dr. Turfan, “Coğrafi olarak Akdeniz tipi diyete ahenk sağlamamız gerekirken hareketsizlik, obezite, hipertansiyon ve sigara Türkiye’de hayli yaygın olduğu için bu mümkün olmuyor. Olağanda günlük almamız gereken tuz ölçüsü, en fazla 5 gram iken bizim ülkemizde bu oran 10 ila 15 gram ortasında. Her şeyi tuzlu tüketiyoruz. Zeytinyağını üreten bir ülke olmamıza karşın az kullanıyoruz. Bu durum bizde kalp hastalıkları riskini de artırıyor. Akdeniz’e kıyısı en uzun olan ülkelerden biriyiz lakin Akdeniz tipi beslenmeyi en az uygulayan ülkelerdeniz. Çok az su tüketiyoruz. Bu durum kalp hastalıkları açısından risk faktörü oluşturuyor. Çay ve kahveyi su tüketmekle karıştırıyoruz” diye konuştu.
Günde 3 fincan kahve
Günde 3 fincan kahve içilmesinin kalp sıhhati açısından sağlıklı olduğunu belirten Doç. Dr. Turfan, “3 fincan kahvenin faydalı olduğu birçok çalışmada gösterilmiş. Burada değerli olan bütüncül beslenme ideolojisini değiştirmek. Çocukları kolay şekerlerden uzak tutmak gerekiyor. Olabildiğince kompleks karbonhidratlarla beslemek kural. Mümkün olduğunca katkı hususu içermeyen besinleri çocuklarımıza alıştırıp ve bu halde ödüllendirmeliyiz. Damak tadı küçük yaşlarda oluşuyor ve sonrasında değiştirilmesi çok güç oluyor. Çocukken bunlara adapte olmak çok daha kolay. Bu beslenme üslubu idman üzere değişiklilerin sizi muhafazası 30 yılda ortaya çıkıyor. Ne kadar erken yaşlarda alışkanlık kazandırılırsa kalp açısından o kadar uygun oluyor” sözlerini kullandı.
