Diyarbakır’ın 5 bin yıllık tek tuğla kalesi spor aktiviteleri için ziyaretçilerini bekliyor

Diyarbakır‘ın 5 bin yıllık tek tuğla kalesi spor aktiviteleri için ziyaretçilerini bekliyor

Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı ve Amida Höyük Hafriyat Lideri Prof. Dr. İrfan Yıldız: “Kefrum Kalesi’nin surları Diyarbakır bölgesinde tuğla materyalden yapılan tek surdur”

“Burada birebir vakitte demokrasinin de işlediğini görüyoruz”

“Muhtemelen daha eski çağlarda da burada bir yerleşim vardı”

DİYARBAKIR Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde bulunan ve bölgede çalışma yapan tarihçiler tarafından en az 5 bin yıl olduğu bedellendirilen Kefrum Kalesi, kentin bölgede tuğla gereçten inşa edilen tek kalesi olarak tabiat ve paraşüt sporu aktiviteleri için meraklılarını bekliyor.

Kulp ilçesinde bulunan Kefrum Kalesi, Diyarbakır bölgesinde tuğla materyalden inşa edilen tek kale özelliği taşıyor. Bölgede saha çalışmaları yapan Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı, Amida Höyük Hafriyat Lideri Prof. Dr. İrfan Yıldız, kalenin en az 5 bin yıllık olduğu, bölgede muhtemelen eski çağlarda da yerleşim olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Kalenin birçok medeniyetin idare merkezi olarak faaliyet gösterdiği belirlenirken, tıpkı vakit da Safeviler periyodunda bölgeye beyefendi atanırken aşiretlerle istişare yapılıp onay alındığı ve bu da bölgede demokratik idarenin işlendiği de görülmektedir. Kale iç kale ve dış kale olmak üzere iki kısımdan oluşuyor. İç kalede yaklaşık olarak 10 adet su sarnıcı ve yapı temelleri bulunmaktadır. Kale yakın vakitte askeri üs olarak da kullanılmıştır.

İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, yerin eski Kulp ilçesi yerleşim yeri olduğunu, Kulp yerleşimi 1899’a kadar bu bölgede olduğunu söyledi.

“Muhtemelen daha eski çağlarda da burada bir yerleşim vardı”

İlçe idaresinin 1899 tarihinden sonra bugünkü yere taşındığını belirten Prof. Dr. Yıldız, “O günkü ismiyle Pasor/Pasur köyüne taşınıyor. Bulunduğumuz alan kadim bir alan. Günümüzden yaklaşık 5 bin yıl öncede burada bir yerleşim olduğu biliniyor. Hurriler ile birlikte bir yerleşim var. Muhtemelen daha eski çağlarda da burada bir yerleşim vardı. Kulp Çayına özelikle yakın olması, coğrafik olarak korunaklı bir yer olması. Birebir vakitte Kulp, Muş ve Silvan üçgenin de yer alması bakımından ötürü yerleşim yeri olarak seçilmiştir” dedi.

“Burada birebir vakitte demokrasinin de işlediğini görüyoruz”

Kalenin özelikle Asur devrinde değerli bir kale olduğunu aktaran Yıldız, “Daha sonraki periyotlarda Büyük Selçuklular, Mervani Devletine son verince Mervani ailesi Kulp Kalesine geliyor. Mervaniler, uzun müddet burada varlıklarını devam ettiriyorlar. Kulp beyefendilerinin soyu da Mervani’lerden geliyor. Osmanlının son devirlerine kadar burada yerleşim devam ediyor. 19. yüzyılın sonlarına kadar. Tarihi dokümanlara baktığımız vakit 16. yüzyılda Safeviler devrinde Sıleymani, Banuki, Hevedi, Dılhiran, Bociyan, Zilan, Besyan, Zıkziyan ve Berezan aşiretlerinin oy birliği ile Kulb Beyliği’nin yöneticisinin atandığını görüyoruz. Münasebetiyle burada tıpkı vakitte demokrasinin de işlediğini görüyoruz” formunda konuştu.

“Kefrum Kalesi’nin surları Diyarbakır bölgesinde tuğla gereçten yapılan tek surdur”

Prof. Dr. Yıldız, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Arkada gördüğümüz iç kale idarenin yaşadığı, dış kale ise halkın yaşadığı yerdir. Kaleden günümüze surlar ulaşmış. Kefrum Kalesi’nin surları Diyarbakır bölgesinde tuğla materyalden yapılan tek surdur. Tıpkı vakitte iç kalenin içerisinde çok sayıda sarnıç var. Tarihi, coğrafik ve kültürel özelikleri bakımından değerli bir kale.”

Diyarbakır Vilayet Kültür Turizm Müdürlüğü Vekili Cemil Alp ise, kalenin çok yüksek ve inançlı bir kale olduğunu lisana getirdi.

“Kale, hem tabiat yürüyüşü için, yamaç paraşütü için hem de dağ sporları için harika bir yerdir”

Kendilerinin de çok merak ettiğini kaydeden Alp, “Biz gelmeden turist nasıl gelsin. Turizme açılması için birlikte geldik. Kale, hem tabiat yürüyüşü için, hem yamaç paraşütü için hem de dağ sporları için süper bir yerdir. Buraya turistleri çekmek için ağır bir uğraş sarf edeceğiz” formunda konuştu.

Vatandaşlardan Ergin Vakit da, geçen sene üç tabiat yürüyüşü ve iki yamaç paraşütü aktifliği gerçekleştirdiklerini belirtti. Diyarbakır ve etrafından tabiat yürüyüşü ve yamaç paraşütüne katılan vatandaşlar olduğunu anımsatan Vakit, “Türkiye’deki tabiat ve spor severleri bekliyoruz. Yamaç paraşütü için çıkan raporlar sonucunda şu an Türkiye’de çabucak hemen birinci üç yer ortasında. Bu sene Türkiye geneli yamaç paraşütü gerçekleştiriyorduk. Ancak sarsıntıdan ötürü 11 vilayet aktiflikten çıkartıldı” sözlerinde bulundu.