Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO resti sonrası İsveçli siyasetçiden skandal kelamlar: 100 tane daha Kur’an yakın

Aşırı sağcı Sıkı İstikamet Partisi önderi Rasmus Paludan’ın skandal hareketleri Müslümanları ayağa kaldırdı. İsveç‘te Türk Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakan Paludan, tıpkı provokasyonu Danimarka’nın başşehri Kopenhad’da Cuma namazı çıkışı bir caminin karşısında gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO üyeliğinde İsveç‘e kapıları kapatarak en sert karşılığı verirken, provokatif telaffuzlara yenisi eklendi.

“SEMPATİ DUYMAK TEHLİKELİ”

İsveç televizyonu SVT’nin internet sitesinde yayınlanan bir tahlilde, İsveç Demokratları Partisi (SD) başkanı Jimmie Akesson’un, Başbakan Ulf Kristersson’un kutsal kitabı yakılan Müslümanlara karşı beslediği sempatiye reaksiyon gösterdiği belirtildi. Tahlilde, Jimmie Akesson, tabir özgürlüğünü kısıtlamak isteyenlere sempati duymanın tehlikeli olduğunu tabir etti.

“ÜZÜLÜRLERSE 100 TANE DAHA YAKIN”

Aynı partiden öteki bir isim olan Adalet Komitesi Lideri Richard Jomshof, daha ileri giderek haddini aşan kelamlar sarf etti. Dagens Industri’ye röportaj veren Jomshof, Kur’an-ı Kerim yakmanın söz özgürlüğünü kullanmanın yanlış bir yolu olmasına karşın, Türkiye’nin yansısının abartılı olduğunu savundu. Jomshof, “Üzülürlerse 100 tane daha yakın” tabirlerini kullandı.

NE OLMUŞTU?

İsveç‘in başşehri Stockholm’de 21 Ocak’ta Rasmus Paludan, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmış, kalabalık polis muhafazasında gerçekleştirilen hareket sırasında Paludan’ın yanına kimsenin yaklaşmasına müsaade verilmemişti. Paludan, dün toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda da, Danimarka’da bir caminin yanı sıra Türk ve Rus büyükelçiliklerinin önünde Kur’an-ı Kerim yakacağını duyurmuş ve Danimarka makamları kendisine müsaade vermişti.

“HER CUMA KUR’AN YAKACAĞIM”

Öte yandan İsveç medyasına konuşan Rasmus Paludan, İsveç, NATO’ya kabul edilene kadar her cuma Kur’an-ı Kerim yakma tehdidinde bulunmuştu. Paludan, “Bunun Erdoğan’ın kusuru olduğunu söyleyeceğim. İsveç’in NATO’ya girmesine müsaade vermek istemediğine nazaran, o (İsveç’in NATO’ya girmesine) müsaade verene dek ona söz özgürlüğünü öğretmek zorundayım. Benim gördüğüm kadarıyla Erdoğan bir yalancı. Bir şeyin bir kimsenin kusuru olduğunu söylerken, nedenselliğin nasıl çalıştığını bilmiyor.” tabirlerini kullanmıştı.

“NATO KONUSUNDA RASTGELE BİR TAKVİYE GÖREMEYECEKSİNİZ”

İsveç’e NATO üyeliği konusunda kapıları kapatan Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, “Böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO’ya müracaat konusunda artık bizde rastgele bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır. Terör örgütlerinde caddelerinizde, sokaklarınızda cirit attıracaksınız ondan sonra bizden NATO’ya girmesi için dayanak bekleyeceksiniz. Yok bu türlü bir şey. Madem bu kadar seviyorsunuz, koruyorsunuz, öyleyse ülkelerinin savunmalarını emanet etmeleri tavsiyesinde bulunuyorum. Biz bir şeyi söyleyince dürüst söyleriz, birileri bize namussuzluk yaptığında haddine bildiririz. İsveç idaresi hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız evvel Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Müslümanların dini inancına hürmet göstereceksiniz. Bu saygıyı göstermiyorsanız kusura bakmayın bizden de NATO konusunda rastgele bir takviye göremeyeceksiniz.” demişti.